Pamukkale, doğanın tüm cömertliğiyle meydana gelmiş, ev sahipliğini yaptığı uygarlıklarla gelişmiş, dünyanın en değerli bölgelerinden biridir.
Çevresel faktörler ve kimyasal reaksiyonlar sonucu oluşan travertenler ile termal su kaynağı olan Çürüksu Vadisi’nin bir araya gelmesiyle oluşan ve binlerce yıldır iyileştirici özelliğiyle ilgi çeken Pamukkale, bulutsu görüntüsüyle sizi büyüleyecek.
Pamukkale’de, sıcaklıkları 35 ve 100 derece arasında değişen 17 termal kaynak bulunuyor. Mineral açısından oldukça zengin olan bu sular, kaynaktan çıktıktan sonra 320 metrelik bir kanal yardımıyla travertenlerin başına gelir ve katlarına dökülmeye başlar.
Bu muhteşem doğal yapıya uzaktan baktığınızda pamuksu ve beyaz bir görünüme şahit olursunuz. Yaklaştıkça hafifçe akan suları fark eder, güneşin bu beyaz balkonlara vurmasıyla oluşan ışıltılarını ve tertemiz havasını içinize çekersiniz. Birçok rahatsızlığa iyi geldiği bilinen bu termal sularda yüzmek, kendinizi bulutların üstünde hissetmenizi sağlayacak.
Hierapolis Antik Kenti girişinde bulunan Frontinus Caddesi, 1 km uzunluğunda ve 14 m genişliğindedir. Kenti ikiye bölen caddenin iki yanında evler ve dükkânlar bulunmaktadır. Caddenin başında ve sonunda anıtsal kapılar yer almaktadır. Kuzey Bizans Kapısı, kentin girişini oluşturur ve iki kule ile desteklenmiştir. Güney Bizans Kapısı ise traverten bloklar ve mermerlerden yapılmıştır.
Roma döneminde surlarla çevrilmiş olan kent, yine Roma mimarisinin bir örneği olan Büyük Hamam Kompleksi’yle göz doldurmaktadır. Günümüzde hamamın tonozlu kapalı mekanları, müze olarak ziyaretçilere açıktır.
Hierapolis’in görkemli tiyatrosu, bugün büyük ölçüde ayaktadır. Yapımı 150 yıl sürmüş olan bu antik tiyatro, Akdeniz’de bulunan en önemli özgün mimarideki Roma tiyatrosudur.
Aziz Philip Martyriumu, Hieropolis’te öldürülmüş olan Hz. İsa’nın havarisi adına anıt mezar olarak yapılmıştır. Birçok küçük şapel de bulunan bu yapı, dini ve ruhani tedavi merkezi olarak sekizgen şekilde inşa edilmiştir.
Hierapolis’te Direkli Kilise ve Katedral gibi ibadet yapıları da bulunur. Ayrıca Agora Kapısı, Nypheum anıtsal çeşmeleri ve su kanalları da antik çağlardan kalan değerli eserler arasında yer alır.
Çamur banyoları, kaplıcalar ve şifalı sularla da kendinize vakit ayırabilir, doğanın sizinle ilgilenip iyileştirici özelliğine kendinizi bırakabilirsiniz.
Pamukkale’nin doğal ve tarihi güzellikleriyle tanışma sırası artık sizde!
Hiç yorum yok: